COVİD-19 DÖNEMİNDE VE SONRASINDA DİSK

15 Mayıs 2020, Cuma 955 Kişi

Tüm dünyada neoliberal dönemde kamusal sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerinin zayıflatılmasının sonucu olarak Covid-19 salgını büyük halk sağlığı sorunlarına yol açarken, gelir eşitsizliğini, toplumsal adaletsizliği ve yoksulluğu daha da artırdı.

DİSK Yönetim Kurulu, Covid-19 ile mücadelede sırasında ve Covid-19 sonrası yeni bir toplumsal düzen ve çalışma yaşamında yeni bir yol haritası için bir dizi acil önlem öneriyor:

Covid-19 salgını ülkemizde iki ayını doldurdu. Salgın halk sağlığı yanında toplumsal yaşamı da derinden etkiliyor. Salgın nedeniyle devasa bir iş ve gelir kaybı yaşanıyor. Kuşkusuz salgının toplumsal ve iktisadi etkileri en çok işçi sınıfını ve dar gelirlileri etkiliyor. Salgının gelir eşitsizliğini, toplumsal adaletsizliği ve yoksulluğu daha da artıracağı sır değil. Tüm dünyada neoliberal dönemde kamusal sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerinin zayıflatılmasının sonucu olarak Covid-19 salgını büyük halk sağlığı sorunlarına yol açıyor.

DİSK olarak Covid-19 salgını ortaya çıkar çıkmaz alınması gereken önlemler ve izlenmesi gereken politikalar konusundaki görüşlerimizi hükümete ilettik ve kamuoyuna açıkladık. Hükümetin halkın sağlığını, işini ve geçimini koruma sorumluluğunu hatırlattık. Ancak hükümet salgına karşı etkin sosyal politikalar üretmedi. Anayasa’nın sosyal devlet ilkesinin gereğini yerine getirmekten kaçındı.

 

Şimdi, salgına karşı mücadelede yeni bir dönem gündemde iken DİSK olarak, bu yeni dönemde de önceki politikalarının devamı olan bir dizi öneride bulunmaktayız. Ekteki “Covid-19 Döneminde ve Sonrasında DİSK’in Çalışma Yaşamı Yol Haritası“ başlıklı belgede geniş haline ulaşılabilecek önlem önerilerimiz özetle şöyledir:

Halk sağlığına ilişkin önlemler kapsamında, salgınla bilim ve aklın kılavuzluğunda mücadele edilmesi gerektiğini, ekonominin ve piyasanın değil halkın ve toplumun ihtiyaçları ve sağlığının esas alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Önlemler siyasal hesaplara dayalı olarak değil, bilim insanlarının ve sağlık meslek örgütlerinin önerileri doğrultusunda alınmalıdır.

Çalışma koşullarına ilişkin önlemler kapsamında, salgının başından beri ısrar ettiğimiz zorunlu ve acil olmayan işler dışında tüm işlerin en az 15 gün süreyle durdurulması gerektiği konusunda ısrarlıyız. Bu önlem, salgının kontrol altına alınmasında ve yeni bir dalganın ortaya çıkmasının önlenmesinde son derece önemlidir.

Salgınla mücadelenin en önemli şartı şüphesiz fiziksel mesafe ve izolasyondur. Bu nedenle çalışma yaşamında köklü değişikliklere ihtiyaç vardır. Çalışma sürelerinin gelir kaybı olmaksızın kısaltılması, çalışırken hastalığa yakalanan emekçiler için Covid-19’un iş kazası ve özellikle de sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, işyerlerinde salgın kurulları oluşturulması, işçi servislerinin yeniden düzenlenmesi gibi birçok konudaki taleplerimize ekteki belgemizden ulaşabilirsiniz.

Aynı belgede detaylarına ulaşılabilecek, sendikal faaliyetler ve toplu iş sözleşmelerine ilişkin önlemlerin başında Temmuz ayı ile birlikte olağan toplu iş sözleşmesi prosedürüne dönülmesi yer almaktadır. Sendikal örgütlenmelerin önündeki engellerin (işkolu, işyeri barajı vb.) kaldırılması, 696 sayılı KHK ile bir bölümü merkezi idarede kadroya alınan bir bölümü ise belediye şirketlerine alınarak “kadrolu kamu işçisi statüsü tanınmayan” yüzbinlerce kamu işçisinin toplu iş sözleşmesi haklarının tanınması, kamu işçileri arasındaki ayrımcılığın ortadan kaldırılması, aynı işi yapan işçilerin aynı ücretlere ve haklara sahip olması, belediye şirketlerine alınan ve kamu işçisi hakları tanınmayan işçilerin de kadroya alınması gerekmektedir.

Covid-19 işçilerin işleri ve gelirleri için büyük risk oluşturuyor. Milyonlarca işçinin işini ve gelirini korumak için alınması gereken önlemler ise şunlardır:

İşten çıkarma yasağı devam etmeli ve istisnaları kaldırılarak yeniden düzenlenmelidir.

Ücretsiz izin uygulamasına son verilmelidir.

“Nakdi ücret desteği” adı altında yapılan 1.168 TL uygulamasına son verilerekbu işçilere kısa çalışma ödeneği uygulanmalıdır. Kısa çalışma ödeneği için ön koşul aranmamalı ve alt sınırı asgari ücret olmalıdır.

Merkezi idare ve yerel yönetimlerde çalışan kamu işçilerinin haklarında bir kayıp yaşanmamalıdır. Kamu hizmeti verenler, özel sektör işçisi gibi değerlendirilerek ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneğine tabi tutulamaz.

İşsizlik Sigortası Fonu sadece işçilere tahsis edilmeli ve Fon’dan yapılan işveren destek ve teşvikleri durdurulmalıdır.

Kayıt dışı çalışanların geçimini sağlamak üzere düzenli bir sosyal sigorta desteği sağlanmalıdır. Düzensiz ve kuralları değişen keyfi sosyal yardım mekanizması yerine bütün yurttaşların asgari geçimi sağlayacak bir aile sigortası uygulamasına geçilmelidir.

Emekli aylıkları ve gelirlerinin alt sınırı asgari ücret olmalıdır.

Covid-19 kamu gelirlerinde ciddi bir azalma ve kamu giderlerinde ciddi bir artış yaratacağı için iktisat ve maliye politikalarında alınması gereken önlemler özetle şunlardır:

TBMM bütçe yapma yetkisini kullanmalı, Covid-19 koşullarının gerektirdiği kamucu önceliklere sahip yeni bir bütçe yapılmalıdır.

Yeni bütçe ile kamuya sosyal harcamalar için yeni kaynaklar yaratılmalı ve halkın üzerindeki ağır dolaylı vergi yükü azaltılmalıdır.

Tüm temel tüketim ve ihtiyaçlar üzerindeki dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.

Yeni bütçe ile yeni kaynaklar bulunmalı, özellikle etkin bir servet vergisi ve adil bir vergi düzenlemesi yapılmalıdır.

Etkin ve verimli olmayan kamu yatırımları durdurulmalı, bunun yerine istihdam olanağı sağlayacak kamu yatırım ve hizmetleri öncelenmelidir.

Kamu istihdamı artırılmalıdır.

Covid-19 salgını kadınların ev içi iş yükünü artırırken cinsiyetçi toplumsal işbölümünü derinleştiriyor ve kadına yönelik şiddeti de artırıyor. Bu nedenle toplumsal cinsiyet politikaları kapsamında önlemler alınması gerekmektedir. Gerek hukuksal ve gerekse uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları daha görünür hale gelmeli ve etkin şekilde uygulanması sağlanmalıdır. Kadına yönelik şiddet ve tacizi besleyen söylem ve uygulamalardan vazgeçilmeli, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa etkin şekilde uygulanmalıdır.

DİSK olarak Covid-19 ile mücadelede sırasında ve Covid-19 sonrası toplumsal düzen için bir dizi acil önlem öneriyoruz. Bu öneriler kısa vadede hayata geçirilmelidir. Orta ve uzun vadede ise emekçilerin, halkın ve toplumun ihtiyaçlarını önceleyen eşitlikçi, dayanışmacı ve sosyal adalet ilkelerine dayanan yeni bir toplumsal düzen için omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz.