ANKARA ŞUBEMİZİN 9. OLAĞAN GENEL KURULU TAMAMLANDI!

08 Eylül 2023, Cuma 1.178 Kişi

 

ANKARA ŞUBEMİZİN 9. OLAĞAN GENEL KURULU TAMAMLANDI!

Sendikamız Ankara Şubesi 9. Olağan Genel Kurulu, 08.09.2023 tarihinde TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Rüştü Özal Salonu’nda gerçekleşti.

Genel Kurul, Divan seçiminin ardından İstiklal Marşı ile başladı.

Açılış konuşmasını yapan Ankara Şube Başkanı Aydın Kaplan; “-Burayı bir genel kurul salonu olarak değil, bir dost meclisi olarak görüyorum ve Sosyal-İş Ankara şubenin paydaşları olarak dertleşeceğimiz, sohbet edeceğimiz, eleştireceğimiz ve özeleştirisini verip önümüzdeki süreci konuşacağımız bir gün olarak geçirmek arzusunda olduğumu belirtmek istiyorum.

Dünya, ülke ve Sosyal-İş olarak belki de yakın tarihin en zor 4 yılını geçirmiş olabiliriz. Pandeminin getirmiş olduğu yasaklardan kaynaklı kaos içinde kalmış bir Sosyal-İş ile baş başa kaldık. Sosyal-İş’teki bu kötü dönemi atlatmak adına yönetimimiz hiçbir sorumluluktan kaçmadan ellerinden gelenin en iyisini yapma gayreti ile iş başı yaptılar.

Pandeminin de getirmiş olduğu koşullarda etkilemiş olsa da şube başkanı olarak göreve başladığım mart 2021 tarihinden itibaren üye sayımızı arttırmak adına elimizden geleni yaptık. Çok başarılı olduk mu derseniz, olduk diyemem ama en azından üyesi ile daha barışık iç örgütlülüğü daha kuvvetli bir Sosyal-İş Ankara şube adına çok koşturduk burada daha başarılı olduk diyebiliriz.

Yıllar sonra kadın komisyonumuzu kurduk daha doğrusu kadın dostlarımızı bir araya getirdik ve her yerde her işin kahrını çektikleri gibi kadınların, Sosyal-İş’in kahrını çekmelerini istedik. Sağolsunlar bir gün bile imtina etmeden taşın altına ellerine uzattılar.

Sonra temsilci meclisimizi kurduk bir araya geldik bir tartışma kültürü oluşturmaya çalıştık. Bunu söylemek biraz acıda olsa artık Sosyal-İş’in temsilcileri birbirlerini tanıyorlar, sokakta karşılaştıklarında selamlaşıyorlar. Başkaları için küçük önemsiz bir detay olabilir ama benim için, Ankara şube yönetimi için çok önemli bir iştir. Birbirini tanımayan bir örgüt olabilir mi?

Yine temsilci arkadaşlarımızla kurduğumuz bir heyetle 2022 1 Mayıs öncesi mümkün olan tüm işyerlerimizi beraber ziyaret ettik. Ama bu heyet öyle sabit bir heyet değildi. Heyette ki arkadaşlar kendi içlerinde değişerek bu ziyaretlere eşlik ettiler.

Toplumsal buhranlar varken, bunca sıkıntı varken emek hareketi sendikal hareketin durumu nedir, ne yapmaktadırlar derseniz çok açık söyleyeyim iktidar beslemesi sendikaları semirirken sınıf mücadelesi vermek isteyen sendikalar, sendikal barajlarla engellenmektedir. Ama sadece bu barajlar örgütlenmenin ve mücadelenin önünde engel demek, buraya sığınmak, mücadele etmek isteyenler için bir engel teşkil etmemektedir. Değişmesi gereken özünden kopmuş köhnemiş yapılar ve kafalardır. Artık özüne dönmesi gereken bir sendikal hareketin gerçekliği açıkça ortadır.

Ama bilin ki yine umut DİSK’tedir, umut bugün bu salonun koltuklarında oturan sizlerdedir. Umudu örgütleyeceğiz yüzümüzü tekrar sınıfa döneceğiz bir arada olduğumuzda ne kadar güçlü olduğumuzu olabileceğimizi herkese tekrar tekrar hatırlatacağız. Bu köhnemiş küf tutmuş yapılara isyan edeceğiz. Emekten gelen gücümüzü kullanarak hep beraber değiştireceğiz. Kişilerin değişmesi yetmez artık. Bu kafa değişecek, biz değiştireceğiz ve bugün burada yakacağız değişimin isyan ateşini. Umut, emeğin nasırlı ellerindedir, kadınlarımızdadır, gençlerimizdedir. Umut bizdedir. Ya hep beraber ya hiç birimiz diyenlerdedir. Sendikal bürokrasiyi çöpe atıp, devrimci sendikacılığa geri döneceğiz. Kavgayı büyüteceğiz ve emek hakkını alana kadar kavgaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra söz alan Ankara Şube Sekreteri Salih Yılmaz; “-2012 yılında tanıştığım Sosyal-İş Sendikası’nda 11 yılı geride bıraktım. Anayasal hakların gizli gizli kullanıldığı bir ülkenin yurttaşlarıyız. Sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı anayasal bir güvence olsa da, çalışma hayatında bu güvence sonuçları itibariyle emekçilerin örgütlü olmasına destek olmamaktadır.

2022 verilerine göre, ülkemizdeki 16 milyon işçiden 2-3 milyonu sendikalıdır. Yani işçilerin % 85’i sendikasızdır. Peki, tablonun bu şekilde olmasının sebebi; işçiler, anayasal hakkı mı bilmiyor, sendikayı mı tanımıyor, sendikalara mı güvenmiyor, yoksa sendikalar kendini mi anlatamıyor?

En fazla işçinin yer aldığı, Sosyal-İş’in de aralarında bulunduğu 10 nolu işkolundaki 4 milyonu aşkın işçinin fısıltıyla baraj konusu dillendiriliyorsa eğer herkes şapkasını önüne koyup özeleştirisini yapmak durumundadır.

Biz, Sosyal-İş Ankara Şube olarak yaşanılan bütün olumsuzluklara rağmen, sendikamızın yeniden bir yol haritasını çıkartarak, yeniden bir yapılanma ile daha dinamik, daha verimli, daha planlı yönetimler çıkartacağımıza inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra söz alan Sendikamız Genel Başkanı Celal Uyar, son 4 yıldaki sendikamızın yaşadığı sorunlara değindi.

Uyar; “-İşkolumuzdaki baraj sorunlarına rağmen çoğu işyerimizi tutarak, yeni sözleşmeler imzaladık. Asgari ücretin yılda iki defa açıklanmasından dolayı son iki yılda örgütlü olduğumuz işyerlerinde dört defa toplu sözleşme imzalayarak sözleşmelerimizi yeniledik. Sendikamızın örgütlenme çalışmaları devam ediyor ve mücadelemizi sürdürerek sendikamızı hak ettiği güçlü bir noktaya getireceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Genel Başkan Celal Uyar’dan sonra söz alan üyelerimizden Murat Bozbeyoğlu genel kurulu selamlayarak Sosyal-İş’in mevcut durumuna değinerek sözlerini şöyle sürdürdü.

Bozbeyoğlu ”-Türkiye’de sermaye sınıfının değişen, başkalaşan halini ve Türkiye’de emekçiler açısından getirdiği durumunu görmemek olmaz. Bu herşeyin mazereti olur mu? Bu herşeyin mazereti olacaksa Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu nasıl kimlik kazandı. Bundan daha zor koşullarda, bundan daha karanlık dönemlerde, baskının çok daha büyük olduğu zamanlarda mücadeleyle, inatla sınıf perspektifiyle adını tarihe yazdırdı. Böyle kimlik kazandı DİSK. Dolayısıyla olumsuzlukları görelim, gerçekliğimizi bilelim lakin bunu mazeret haline getirmeyelim. 

Benim aslında kürsüde söylediklerim şubemize dair değil, benim işaret etmeye çalışacağım şey sendikanın yapısal ve merkezi kısmı olacak. 
Merkez nedir? Merkez önderliktir, pusuladır, hedef gösterendir, yolu çizendir, toparlayandır, kollektiftifize edendir. 
Benim merkez de yaklaşık sekiz aylık bir görev sürem oldu. Zaten olmayan ve eksik olan süreçti benim mücadele ettiğim dönemde benimde içinde olsuğum süreçte, dolayısıyla bu eleştiriler beni de kapsar aslında. Ama merkez açısından bugün gelinen nokta özür dileyerek söylüyorum pespayeliktir. 

Bir sendikanın örgütlenme politikası, toplu iş sözleşmesi politikası olmaz mı? Türkiye’de ekonomik veriler işçi sınıfı açısından hergün değişirken bir sendika bunu değerlendiremez mi? Ve buna dönük bir program çıkaramaz mı? Bugün merkezin durumu kulağının üzerine yatmış ölü numarası yapıyor. Barajı nasıl aşalım, işkolu sayımız 4 milyonu geçmiş bununla ilgili bilimsel analiz yapılım, şubelerimizi nasıl motive ederiz, nasıl toplarlarız ve nasıl bir hedef koyarız diye düşüneceğine, merkezde bir kaç arkadaşımız maalesef şubelerin çalışmalarını nasıl engelleriz diye çalışıyorlar. Bu tabloda bir süredir Sosyal-İş merkezsiz çalışıyor. Yük şubelerimizin sırtına binmiş durumda. Şubedeki genç ve iyi niyetli kadrolarımız malesef kendi başlarına kaldılar. Çalışması, düşünmesi ve bulabileceği nokta enerjiyi bu kollektifin içine katması gerekenler farklı işler yapıyor. Bizim bilmemiz gereken Sosyal-İş iyi bir dönemden geçmiyor. Bunun kendimiz dışında ve bizimle ilgili sebepleri var. 
 
Sosyal-İş buradan nasıl çıkacak, Sosyal-İş’te değişim, dönüşüm talebi aşağıdan aşağıdan geliyor. Şubelerin burada çok kritik bir rol oynayacağını biliyorum. Şube genel kurullarının merkezdeki Sosyal-İş’i yeniden 10’nolu işkolunda umut haline getireceğini, DİSK içinde yeniden itibarını kazandıracak ve yeniden eski günlerine döndürecek, mücadeleci, sınıfçı bir kimliği, yeniden inşa edecek diye düşünüyorum”
diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra delegelerin konuşmalarının ardından, Şube Denetim Kurulu raporu ve Şube Disiplin Kurulu raporlarının okunması ve oybirliği ile onaylanmasının ardından Genel Kurul seçim gündemine geçildi.

Aydın Kaplan Şube Başkanlığına seçilirken, Yönetim Kuruluna; Salih Yılmaz, Melisa Kaya, Zafer Korkmaz ve Özgür Yılmaz, Denetim Kuruluna; Nermin Aygün, Cevahir Özge Şahin ve Kurtuluş Açıkyıldız, Disiplin Kuruluna ise; Hicran Taş, Hüseyin Ateş ve Ezgi Ciyer seçildiler.